Yolculuk yazıları

Aşina!

Franz Joseph 1860’larda

Habsburg İmparatoru Franz Joseph (1848-1916)

“Ne anayasa ne de herhangi bir  kurumla sınırlandırılmayan Franz Joseph’in kimseye hesap vermesi gerekmiyordu. Beceriksiz olsa da her şeyin piri olduğuna kendini inandırmıştı. İngiliz büyükelçisini şok eden bir örnek şudur: 1852 senesinin başlarında yollar buz tutmuş olduğu halde, aksi yöndeki tüm ikazlara rağmen, Schönbrunn Sarayı’nın önünde bir süvari resmi geçidi düzenlenmesinde ısrar etti. Atlar tökezleyince iki süvari hayatını kaybetti. Franz Joseph’in dış siyaseti haledir şekli de çok farklı değildi. 

(…)

Nisan 1859’da Avusturya Merkez Bankası batınca kendi parasının karşılığını ödeyemez hale geldi. Franz Joseph bankayı “büyük devlet hazinesi” gibi kullanıp canının istediğini almış ve o senenin başında adamlarına Londra piyasasında neden kredi verilmediğini bir türlü anlamak istememişti. Bankacılar sorumsuz krallara kredi vermezdi. Anselm Rotschild bunu açıkça ifade etmişti: “Anayasa yoksa para da yok.” Franz Joseph’in kendi maliye nazırı Karl Ludwig von Bruck daha da ileri gitti. Mutlakiyet denemesi işe yaramayıp Avusturya İmparatorluğu’nun enerjisini kullanmayı beceremedi diye yazdı. Merkezileşmenin “sakinleşmesi” ve “makul ve kalıcı bir anayasanın” yürürlüğe konulması zaruriydi fakat bunu yaparken maziden kalma kanunları canlandırmaktan uzak durulmalıydı. 

Franz Joseph ondan bekleneceği şekilde Bruck’un kesinlikle yapmamasını söylediği şeyi yaptı. Annesine “artık birazcık parlamenter rejimimiz olacak,” dedikten sonra daha eski bir kurum olan imparatorluk meclisi ya da Reichsart’ı diriltti ve insanların meclis diye yutması umuduyla içini ne kadar aristokrat bulduysa onunla doldurdu. Sahtekarlığını daha da inandırıcı kılabilmek adına yerel meclislerden imparatorluk meclisine temsilci göndermelerini istedi ama sadece onun tasdik ettikleri meclise girebilecekti. 1860 tarihindeki Ekim Diplomasında (diploma patentten daha güçlü bir fermandır) Franz Joseph bu uydurma anayasının “kalıcı ve değiştirilemez,” olduğunu iddia etse de bankalar hala kredi vermeye yanaşmıyordu. Bruck’un yerine maliye nazırı olan Ignaz von Plener, Franz Joseph’e tavsiyede bulunurken çok katıydı. Ona göre mali istikrar ancak merkez bankası hükümet müdahalesinden kurtulursa ve kredi alma işlemine hakiki bir temsilci kurum tarafından nezaret edilirse sağlanabilirdi.

(…)

Franz Joseph yirmi seneden kısa sürede Lombardiya, Venedik ve Alman Konfederasyonunu kaybetti.  Avusturya İmparatorluğu Orta Avrupa’dan ibaret hale geldi. Üstelik Macaristan tekrar kaynamaya başladığından kayıplar bununla da sınırlı kalmayacaktı.”

Bir Dünya Gücünün Yükselişi ve Çöküşü: Habsburglar. Martin Rady.  Çeviri: Cem Demirkan. Kronik Yayınları. 2021.