Yazar: Serhat Öztürk

“Konstantin’in Bağışı”

Kağıt Kralı da denilen II. Felipe, tebasını huzura kabul ettiği haftalık rutinlerinde, üzerinde ne yazılı olduğunu kimsenin bilmediği bir sürü kağıtla otururmuş tahtında ve bu kağıt yığını hazır bulunanlar üzerinde …

Kazığa geçirmek

“Radislav’a yatmasını söyledikleri zaman bir an durakladı. Sanki orada değillermiş gibi ne seymenlere ne çingenelere aldırış etmeden Plevlieli’ye sokuldu ve kendinden biriyle dertleşiyormuş gibi yavaş sesle: Eğer beni çabuk kazığa …

“Ben”

“İnsanlar kendilerini nasıl gözlemleyebilirler ki? Onlara kim bakıyor, kime bakıyor? “Ben olarak adlandırılan şeyin hangisi gerçek -bakılan ne, izlenen ne? İkisi de “ben” olamaz, mantıksız, paradoksal olurdu bu. Bir adamın …

Haritamdaki Budapeşte VI : Lipótváros – Ujlipótváros

Lipótváros’ta sefaletle-zenginlik, bataklıkla-değerli arsa, sel tehdidiyle-Tuna manzarası el ve eldiven gibi iç içe geçerek bölgenin tarihini oluşturmuşlar. Semt 20. yüzyıl başında büyüyüp kabına sığamaz olmuş ve Ujlipótváros’u doğurmuş. Evime yakın …

Televizyon spikeri

“Günümüzde her yanda bol miktarda imge var. Daha önce hiç bu kadar çok şey incelenip seyredilmemişti. Her an, gezegenin ya da ayın öte yüzünde nesnelerin nasıl göründüğüne bir göz atabiliyoruz. Görüntüler …

Haritamdaki Budapeşte- V : Múseum Körút

En sık kullandığım güzergahlardan birisi. Genellikle Astoria Oteli’nin köşesindeki durakta inip oradan Kálvin Tér’e doğru yürürüm. Hep sağdan. Sol taraf 19. yüzyıldan kalma, müze ve üniversite olarak kullanılan heybetli binalarla …

29 Eylül

Dedeağaç’ta öğle yemeği molası verdik. Barbun balığı, Yunan salatası, sahanaki, 20’lik uzo. Malum seferilik var. İlk kez tanıştığımız, kapının yanındaki masada oturmuş uzo içen barbayla kısa sohbet, sarılıp öpüşme faslı.  …

28 Eylül

Anatolia Otel’in hemen yanındaki şahane kahveciden kahvelerimizi alıp, yandaki börekçinin cadde üzerindeki yüksek taburelerine tünedik. Sonra sağa sola bakarak Egnatia caddesi boyunca yürüyerek Eleftherios Venizelos parkına geldik. Yunanlı devlet adamı …

27 Eylül

Sabah beş gibi kalktım. Üzerimde bir ağırlık vardı. Sibel de uyandı. Kabus görmüş. Bir saat kadar kah kitap okuduk, kah telefona baktık. Gün ağarırken yeniden yattık. Bu kez ben bir …

26 Eylül

Sabah pırıl pırıl bir güne uyandık. SH4 otoyolundan çabucak Fier’e vardık ama şehrin içinden çıkmak yarım saati buldu. Artık umutsuzluğa kapılmak üzereyken yol ayrıldı ve Yunan sınırı Kakavia’ya doğru devam …