Her kent önceki hayatın leşleriyle doludur ve bunlar ölü noktalar oluşturur. Miskolc’da bunların sayısı birden çoktur. Bu ölçüde bir kent için şaşılacak derecede çok. Zsarnai Piac’a (Tiran Pazarı) giden yol, …
Bilmediğiniz bir şehirde dolaşmak öncelikle sağa sola savrulmakla ilgilidir. Kenti tanımak için şarttır bu: ara sokaklara dalmak, tepelere tırmanmak, kestirmelere heves etmek, çıkmaz sokaklarda kaybolmak. Sürecin sonuna yaklaştığınızda günlük yürüyüş …
I. Denizin ortasından fışkırmış bir kütle, bir kaya parçası. Daha ne kale var, ne vadilerin girinti çıkıntısı, hatta ne de ağaçlar. Suyun üzerinde dinlenen o kaşalot gövde…Ada, en baştan biçimini …
İki yanı kestane ve çınar ağaçlarıyla dolu uzun bir caddenin ortasında durduk. Eylül başlangıcıydı. Mütereddit zaman. Emlakçı bahçe kapısını çalarken biz de evi ve sokağı seyrediyorduk. Kapı yerine hemen yanındaki …
Stefan Zweig, “Yolculuklar Üzerine” adlı denemesinde, yerinde bir öngörüyle “Yakın gelecekte insanlar artık yolculuklar yapmayacak, onlara yolculuklar yaptırılacak” diyor ve ekliyordu: Fakat böyle hep bir arada yapılan yolculuklarda, gidilen ülkenin …