“Cambridge’de oynadığım oyunlar arasında futbol, hayli karmaşık bir dönemin ortasındaki rüzgarlı bir açıklık gibiydi. Kalede durmaya bayılıyordum. Rusya’da ve Latin ülkelerinde, bu yiğitçe sanatın çevresinde her zaman bir büyülü hale …
Umberto Eco on yıl önce yayımlanan bir yazısında, 1980’lerde New York’ta yetişen çocuklar arasında yapılan bir anketten söz ediyordu; süpermarketlerde satılan kutulanmış sütü, Coca Cola gibi yapay bir ürün zannediyorlarmış. …
İbrahim Peçevi Osmanlı’nın ünlü vakanüvislerinden. 1574’de Macaristan’ın Pec şehrinde doğmuş, seferlere çıkıp savaşlara katılmış, tercümanlık, defterdarlık ve mutasarrıflık yapmış. 1640 yılında emekli olup Budin’e yerleşmiş ve 1650 (?) yılında burada …
“Sene 1554 M. 962 H.: Tarihine gelinceye kadar İstanbul’da ve bütün Rum diyarında kahve ve kahvehane yok idi. Bu sene başında Halep’ten Hakem adında bir adam ile Şam’dan Şems adında …
On yıl önce Cirque du Soleil’in İstanbul’daki gösterisini izlemeye gitmiştik. Çocukken bir çok sirk gördüğüm, üzerine hayli Fellini filmi de izlediğim için, yeni bir şeyle karşılaşma ihtimalimin olmadığını düşünüyordum. Yanılmışım. …
Filmi geri sarıyoruz artık. Dedeağaç’ta öğle yemeği. İpsala sınır kapısı. Gümrükten rahat geçtik. Türkçe konuşmaya başlıyorsun yeniden. Dönmek de fena değilmiş diye düşünüyorsun. Sonra İpsala’ya giden yola çıktığında birden nereye …
1970’lerin ikinci yarısıyla 80’lerin başında, o zamanki Yugoslavya’dan arabayla birçok kez geçmiştim. Niş’le Zagreb arası insanı canından bezdiren, gidiş geliş tek şeritli bir yoldu. Yapış yapış ağustos sıcağında binlerce kamyonla …
620 kilometre ötedeki Belgrad’a varmak için yola koyulduk. Yarım saat kadar sevimsiz bir otoyolda tam gaz ilerledik. Sonra yavaşlamamızı gösteren levhalarla birlikte yolun ortasında sağa çekmemizi işaret eden bir polis …
Kalktık, kahvaltı ettik, ev sahiplerini yolcu edip yeniden yattık. Kıpırdayacak halimiz kalmamış. Her gün ortalama sekiz-on saat dolaşmak, arabayla yol gitmek… Bugün yola çıkışımızın 34. günü. Berlin’de yeterince dinlenebildiğimizi düşünüyorduk, …
Boş ve ormanlık bir arazinin içinden geçerek 180 kilometre gittik. Bir sanayi şehrinden geçtikten sonra, Avusturya sınırına yaklaşırken, bahar bütün görkemiyle kendini gösterdi. Yemyeşil tarlalar, hepsi çiçeğe durmuş, göz alabildiğine …