İki gündür yoğun bir sis içinde yaşıyorduk Miskolc’da; şehir bir buhar banyosunun içine hapsolmuş gibiydi. Kesif bir sessizlik kaplamıştı ortalığı, ara sıra uzaktan uzağa duyulan motor gürültüleri ve bahçe kapılarının …
Fotoğraf ile hafıza arasında güçlü bir bağ var. Biri geliştikçe diğeri zayıflıyor. Bunun en güzel ifadesini köylü bir kadının ricasında okumuştum. Bir orman köyünde çekim yapan fotoğrafçıyı gören kadın, ondan …
Takıntı hastalıklıdır. Dünyanın neresine giderseniz gidin arayıp bir sahaf bulmak da biraz öyle. Oysa kitaplarla ilişki her zaman öyle olmak zorunda değildir. Sahaf gezmeden duramıyorsanız, bir hastalığa tutulmuşsunuz demektir. Ben …
Her kent önceki hayatın leşleriyle doludur ve bunlar ölü noktalar oluşturur. Miskolc’da bunların sayısı birden çoktur. Bu ölçüde bir kent için şaşılacak derecede çok. Zsarnai Piac’a (Tiran Pazarı) giden yol, …
Bela Tarr’dan sırasıyla Londra’daki Adam (A Londoni Ferfi-2007), Şeytanın Tangosu (Satantango-1994), Karanlık Armoniler (Werckmeister Harmoniak-2000), Torino Atı (Torino Horse- 2011) ve Lanetli (Korhozat-1988) filmlerini izledim. Sıçramalı bir tempo, yine de …
Bilmediğiniz bir şehirde dolaşmak öncelikle sağa sola savrulmakla ilgilidir. Kenti tanımak için şarttır bu: ara sokaklara dalmak, tepelere tırmanmak, kestirmelere heves etmek, çıkmaz sokaklarda kaybolmak. Sürecin sonuna yaklaştığınızda günlük yürüyüş …
“Argo genel anlamıyla toplumun dışlamaya çalıştığı toplulukların, toplumu genel anlamıyla dilden dıştalama savaşıdır.” “Argo dilin gizli örgütüdür.” “Argo yerleşik kavramları eleştirel bir açıdan yeniden tanımlama çabasıdır.” “Hiçbir argo sözlüğü argoya …
“Çamaşır suyuyla dostunu zehirledi”, diye yazıyordu Hürriyet 2’nin manşetinde. Merakınızı gıcıklayan, başkalarının trajedisinde huzur bulmanızı sağlayan, tipik bir üçüncü sayfa haberi. Gazete yerde duruyordu, haberi okudum –spotlardan ibaretti, küçük bir …
“Sürat felakettir!” yazıyordu yol kenarlarına yerleştirilmiş metal levhalarda. Ne riya ama! Doğanın ırzına geçmek pahasına yapılmış geniş yolları görmezden gelsek bile, arabanın sürat kadranını ne yapmalı? Lermontov, XIX. yüzyılın ortalarına …
Bırakacağım seni zamana; paylamadan, incitmedenPişmanlık çekecek acıyı öğreneceksin.Yakınacaksın duymayacağım; ağlayacaksın acımayacağım gözlerineSen, kalbim ellerindeyken kalbimin gözlerine acımayan,Günler aleyhine döndü. Şarkı, Ümmü Gülsüm’ün anaforu andıran sesi aracılığıyla dalga dalga bütün bir …